Skip to main content

Yeni medya ekonomisi. Çağımızın kıskançlık hissi uyandıran ve “ay bende yapsam şu işi” isteği. İçinde bulunduğumuz yeni medya çağında insanlar internet üzerinden zengin olabiliyor. “Nasıl olur yaa?!” dediğinizi duyar gibiyim, işte tam olarak şu şekilde..

Yeni medya ekonomisi ile para kazanma yöntemlerini dört kategoride konuşabiliriz.

Advertising:

Sen değil misin mobil cihazının başında can kazanmak için reklam izleyen, sen değil misin youtube’da “ay skip ad çıksa da izlesek artık” diyen. Evet sen, sözüm sana.. İzlerken canın sıkılsa da insanlar bundan para kazanmakta. Sistemi şöyle açıklayayım; YouTube’da kanalın var ve videona belirli bir reklam alıyorsun, reklamın izlendikçe ve tıklandıkça para kazanacaksın (tabi bunun için önce Youtube’da belirli bir izlenme elde etmen gerek). Youtube da boş durur mu, sen kazanırken o da kazanıyor tabii (win-win). Videolardan önce verdiği reklamlar, sen videonu izlerken sağda çıkan sponsorlu reklamlardan para kazanmakta. Youtube reklam örneğinde tek değil tabii ki. En basitinden her gün kullandığımız güzide arama motorumuz Google, evet Google belki de reklam alanında en önemli parçamız. Hem senin şirketinin veya internet sitenin öne çıkmasında reklam alarak yardımcı oluyor hem de senin sitene reklam eklemene. Tam randıman alamadım beni daha da detaylandır derseniz burdan nasıl çalıştığını öğrenebilirsiniz. Google arama sonuçlarında reklam alarak sitenin yukarı çıkmasını sağlıyor. YouTube, Google gibi dev firmaların dışında adeta atardamarımız olan Facebook ve Twitter’da aynı taktikleri uygulamakta. Facebook’a reklam vererek sayfanızın veya şirketinizin reklamını yapıyorsunuz, siz görüntülenme sağlarken Facebook’ta para kazanıyor. Twitter’da da bu durum sponsorlu tweetlerde geçerli.

E-commerce:

Ay bu isim de nedir deme. Sahibinden.com, Ebay, Amazon tarzı siteler bu kategoride. Özet olarak bu mantık senin markanın 7/24 açık bir dükkanı olması. Bu kategorimizdeki durum senin markanı her zaman satabilmen, internet sitesinin senin sattığın ürün üstünden komisyon alması. Satıcı ve internet sitesi sahibi yine win-win sağlıyor.

Partnership:

Ortaklık dediğimiz bu dalımızda sizlere “The Hire” örneğinden bahsedeceğim. BMW filme ortak. Serinin tamamı sponsor BMW için ticari bir mesaj niteliğinde ve ürün ekranda neredeyse kesintisiz olarak izleyiciye sunuluyor. Yani sübliminal olarak sana BMW’yi yerleştiriyorlar. Merak edenler için IMDB’yi de buraya bırakayım.

Subscription:

Abonelik sistemini pek çok yerden tanımaktasınız. Netflix, Spotify, Apple Music ve diğerleri. Hangimiz denemedik ki üye olup verdikleri denemelik bedava üyeliği. Bedava süremiz bitince de iptal ettik çoğu zaman. İşler bu dalımızda Freemium veya Premium şeklinde yürüyor. Ya Spotify gibi reklamlı ve bedava yasal şarkı çalacaksın ya da yine Spotify gibi Premium “parasıyla değil mi kardeşim reklamsız ve internetsiz ortamda dinlerim ben bunu” şeklinde para verip aydan aya ödeyeceksin servislerini. Çoğu zaman freemium seçeneğini firmalar vermiyorlar. Aylık bir miktar para karşılığında preimum şekilde servise üye oluyorsunuz.

Yeni Medyayla birlikte çalışırken bile ek gelir sağlayabileceğiniz bir hayata girdik. Bir hesap açmanız yetecek durumdayız. Duruma göre para kazanacağınız tarafı seçmeniz yeterli. 4 Seçenekli hepsi kazançlı bir durumda. Bu seçenekler artırılabilinir mi? Gelecek VR, AR gibi teknolojiler bizlere ne getirecek, hangi sektörler ortaya çıkacak göreceğiz ancak şu an her şeyi karşılayan bir sistemdeyiz. Gazetelerin bile artık baskı parasından vazgeçip mobil hayata taşındığı dönemde  online iş yapmak çağın gereksinimi olmuştur. Genç nesilin gümbür gümbür gigabyte harcadığı bu dönemde yeni medya ekonomisi kullananlara kazanç sağlayacaktır.

4 Dala yayılmış ekonomi mantığımızın sonuna geldik. Umarım bu yazıdan sonra “bir girişimde bulunayım da bu yöntemlerden para kazanayım” diye ufkunuzu açabilmişimdir.

 

Bonus Şarkı:

Beril Dinç

Author Beril Dinç

More posts by Beril Dinç

Leave a Reply